Akdeniz Kıyılarında Caretta Carettaların Korunması

Türkiye’nin Akdeniz kıyıları, nesli tehlike altındaki caretta carettalar için önemli yuvalama alanlarına ev sahipliği yapıyor. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan bu canlılar, özellikle Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan 65 kilometrelik Belek kumsallarında en büyük yuvalama aktivitelerini gerçekleştiriyor. Belek kumsalları, Kadriye, Kundu, Lara, Boğazkent, Denizkent ve Kızılot gibi diğer kumsallarla birlikte Türkiye ve tüm Akdeniz havzasındaki en büyük yuvalama alanına sahip.

27 Yıldır Caretta Carettaları Koruyorlar

Eğitimli gönüllüler ve EKAD Başkanı Dr. Ali Fuat Canbolat liderliğindeki ekip, 1999 yılında başlatılan ‘Deniz Kaplumbağalarını Araştırma, İzleme ve Koruma Projesi’ kapsamında yuva tespiti ve yavru takibi gibi çalışmaları her yıl mayıs-ekim ayları arasında Belek kumsallarında gerçekleştiriyor. Aynı zamanda, bölge halkı, otel çalışanları ve turistlere deniz kaplumbağaları hakkında bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları da yürütülüyor.

’27 YIL KOLAY BİR RAKAM DEĞİL’

Dr. Canbolat, Belek kumsalında 27 yıl boyunca süren çalışmalarının önemine vurgu yaparak, devletin ve ilgili bakanlıkların desteklerinin önemini belirtti. Ayrıca, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği içinde olduklarını ve devletin sağladığı destekleri hayati önemde gördüklerini dile getirdi.

BETUYAB ve Özel Sektörün Rolü

EKAD, Belek Turizm Yatırımcıları Ortak Girişimi (BETUYAB) ile iş birliği yaparak gönüllüler için kamp kuruyor ve lojistik destek sağlıyor. Dr. Canbolat, bu tür iş birliklerinin önemine vurgu yaparak, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarının önemini vurguladı.

Toplamda 65 kilometrelik alanda çalışmalarını sürdüren EKAD, bu sezon içerisinde binlerce yavrunun denize ulaşmasını sağladı. Ancak, denize ulaşan yavruların erginliğe ulaşma oranı oldukça düşük olduğu için, bu tür koruma çalışmalarının devam etmesi gerekiyor.

Yavru Kaplumbağaların Hayatta Kalma Mücadelesi

Dr. Ali Fuat Canbolat, yavru deniz kaplumbağalarının sayısının yüksek olmasının sevindirici olduğunu belirtirken, erginlik yaşına ulaşabilen yavru sayısının çok az olduğunu vurguladı. Yumurta döneminden itibaren kayıpların yaşandığını ve denize ulaşan yavrularda da yüksek kayıp oranlarına rastlandığını ifade etti.